Sağlık

Vertigo

Vertigo, Latince ”Dönmek” fiilinden gelir ve baş ve hareket duyusunun yitirilmesi anlamına gelmektedir. Vertigo bir hastalık değildir aksine bir hastalığın belirtisidir. Halk arasında çok sık görülür. Bu rahatsızlık kişiyi yataktan kalkamaz hale getirebileceği gibi hafif bir göz kararması, baş dönmesi, kayma hissine kadar değişebilir. Hasta kişi sarhoşluk hissi duyabilir, bayılacakmış hissi ve sabit duramama hissine kapılabilir. Bu duyular hasta kişide korkuya, çaresizliğe ve depresyona neden olur.

Vertigo nedenleri

İç kulak denge sisteminin bozulması
Görmeyle sağlanan denge sisteminin bozulması
Kas-iskelet sistemiyle sağlanan denge sisteminin bozulması
Dolaşım bozukluğu
Başta meydana gelen yaralanmalar
İlaçların yan etkileri sonucu
Kulak ameliyatları
Nörolojik rahatsızlıklar
Enfeksiyon
Alerji
Alkol
Vertigo Belirtileri

”Vertigo atağı” alarak adlandırılan baş dönmesi şiddetli ise kişide denge kaybı, mide bulantısı, kusma ve aşırı terleme şeklinde görülür. Ataklar 1-2 dakika ile 12-24 saat arasında değişen bir süreye kadar uzayabilir. Bu ataklar sırasında baş dönmesinin yanında kulak çınlaması, işitme kaybı, bilincin zayıflaması ve denge kaybına bağlı yürüme zorluğu gibi belirtilerde görülebilir.
Vertigo
Vertigo Türleri

Vertigo hastalığının iki çeşit türü vardır. Bunlar, periferik vertigo ve santral vertigodur.

Periferik Vertigo; Vertigonun sebebi iç kulak ya da vestibüler organlarıdır. Periferik vertigo, vestibüler ve otolojik vertigo olarak adlandırılır. Periferik vertigonun en sık sebebi benin pozisyonel proksismal vertigodur kısaca BPPV olarak adlandırılır. Buna meniere hastalığı, labirintis ve superior semisirküler kanal zedenlenmesi izler. İç kulağı etkileyen soğuğa maruz kalma, influenza, travma gibi etkenler geçici vertiyo ataklarına neden olabilir. Bunun yanında bazı antibiyotiklerde kanal sisteminde hasara yol açarak vertigo ataklarına sebep olabilir.

Santral Vertigo; Vertigo hastalığının nedeni eğer beyinde bulunan denge merkezlerinde ise bu tür vertigoya santral vertigo denir. Santral vertigoya, artikülasyon ve konuşma bozuklukları, yutma bozukluğu, çift görme gibi bazı ek nörolojik bulgular eşlik eder. Santral vertigonun en sık görülen nedenleri; multiple skleroz, migrene bağlı vertigo, letarel medüller sendrom gibi, otoimmun iç kulak hastalığı, akustik norinom ve beyin damar hastalıklarıdır.

Vertigo Hastalığına Sebep Olan Hastalıklar

Baş pozisyonuna bağlı vertigo; Belli baş pozisyonunda kendini gösteren ani baş dönmesi durumudur. Baş dönmesi çok uzun sürmez. Baş dönmesi beraberinde anormal göz hareketleri görülür. Göz kürleri istemsiz hareket eder. İşitmede bir sıkıntı yoktur, çınlama ve ek şikayetlerde yoktur. Tedavisinde epley manevrası yapılır yüzde doksanlara varan başarı oranı gösterir. Bu manevra haftada bir olarak uygulanır ve tedavi sonrasında kişiye başını öne ve arkaya kesinlikle eğmesi yasaklanır. Atakların tekrarlanması halinde bu manevra tekrar uygulanır.
Meniere hastalığı (İç kulak tansiyonu); İç kulakta bulunan yarım daire kanalları içindeki sıvının artışına bağlı olarak iç kulak tansiyonu oluşur. Aşırı tuz tüketimi, menepoz, gebelik, stres gibi faktörler bu hastalığı tetikleyebilir. Her yaşta görülebilir fakat 40-60 yaş arasında daha sık görülmektedir. Hastalık genelde tek kulakta görülür. Baş dönmeleri, baş dönmelerinden önce kulakta çınlama, kulakta doygunluk hissi ve işitme kaybı bu hastalığın en önemli belirtilerindendir.
Kalp damar hastalığı
Santral sinir sistemi hastalıkları
Orta kulak ve iç kulak arasındaki anormal bağlantılar
İç kulaktan başın pozisyonunu beyine ileten sinirde iyi huylu tümör
Boyun fıtığı ve boyun kireçlenmeleri
Migren
Vertigo Tanısı

Uzman kişi hastadan aldığı bilgiler doğrultusunda hastayı muayene eder ve hastaya bazı testler yapar. Uzman kişinin hangi testleri yapacağı kişinin cinsiyetine, yaşına, vertigonun süresine, tipine ve ek şikayetlerin, hastalıkların bulunup bulunmamasına göre değişiklik gösterir. Uzman kişi kulak muayenesi ve nörolojik muayene yaparak hastalığın kulakta mı yoksa beyinde mi olduğu ile ilgili bilgi sahibi olmaya çalışır. Kulak ile ilgili sorun olduğu düşünülüyorsa iç kulak ile ilgili denge testi ve işitme testi yapar. Eğer nörolojik olduğu düşünülüyorsa EGG, bilgisayarlı tomografı ve MR çekilir ya da uzman kişi kalp-damar ile ilgili sorun olduğunu düşünüyor ise Ekokardiyografi ve EKG yapılır.

Vertigo Tedavisi

Vertigo tek başına bir hastalık olmayıp başka bir hastalığın belirtisi olduğu için ilk önce asıl hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Kulak hastalıklarına bağlı vertigo genellikle kısa veya uzun sürede kendiliğinden ortadan kalkmaktadırlar. Baş dönmesi pozisyonal baş dönmesi ise eğer, Epley manevrası denen, doktorun hasta kişiye muayene sırasında uygulayacağı bazı hareketlerle tedavi edilmektedir. Bu hareketler iç kulaktaki bazı partiküllerin yerine oturmasına yardımcı olmaktadır. Diğer sebeplerde ilaç tedavisi ya da ameliyat tedavisi kullanılması gerekir. Ayrıca vertigo hastalığını tetikleyici etkenlerden kaçınılmalı, sigara alkol gibi maddeler kullanılmamalıdır.

Lazerle Cilt Gençleştirme
Uygulamaları

Cilt Neden Yaşlanır?
Cilt hem hormonal sebepler ile hem de dış faktörler ile yaş alır. Cilt yaşayan ve aktif bir organizma olduğu için de yaşlanır ve estetik olmayan görüntüler sergiler.

Lazerle Cilt Gençleştirme Nedir?
Cilt üzerinde var olan yaşlanma belirtilerinin, lazer sistemleri ile yok edilerek genç bir görünüm elde edilmesidir.

Lazerle Cilt Gençleştirme İşleminde Hangi Uygulamalar Yapılmaktadır?
Cilt Sıkılaştırma
Cilt lekelerini yok etme
İzleri hafifletme ve yok etme
Kırışıklıkları açma
Fazla deri görüntüsünü yok etme
Cilt pigmentasyonunu sağlama
Deriyi yukarı çekerek daha net genç bir görünüm elde edilir. Bu uygulamalar sayesinde lazer yardımı ile yaşlanma görüntüsü en aza indirilir veya yaşlanma için önlem alınır.
Lazerle Cilt Gençleştirme İşleminde Hangi Lazerler Kullanılmaktadır?
Her lazer sistemi farklı bir problemin çözümünde kullanılır.
Nd:YAG Lazer
Fraksiyonel Lazer
İğneli Lazer Sistemleri
CO2 Lazer
Lazerle Cilt Gençleştirme Kimlere Uygulanabilir?
Bu uygulamalar, lazer ışınlarının yan etki yaratmayacağı kadın ve erkek tüm hastalara uygulanabilir.

Lazer Işınları Hangi Durumlarda Yan Etki Oluşturabilir?
Hamile kadınlarda, emzirme dönemini tamamlamamış olan annelerde, cilt üzerinde aktif şekilde enfeksiyon yaşayan ve alerjik sorunları sık yaşanlarda, cilt yaşlanması henüz olmayan vücut ve hormanl gelişimi tamamlanmamış olan gençlerde yan etki oluşturabilir.

Söz Konusu İşlemlerden Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?
Lazer ışınları ısı enrjisi ve şiddetli tek renk ışınlar ile tedavi uygular. Bu nedenle de der üzerinden deri altındaki dermis tabakasına belli bir derecede enrji uygular. Bu nedenle de işlemlerden sonra ,
Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunulmalı
İşlem bölgesi 2 gün süre ile yıkanmamalı, tahriş edilmemeli
Kimyasallardan korunmalı ve makyaj yapılmamalıdır.
Yaz Aylarında Lazerle Cilt Gençleştirme İşlemleri Yapılabilir Mi?
Bu konuda söz ettiğimiz gençleştirme işlemleri cilt üzerinde ve lazer yöntemi ile gençleştirmeler olduğu için yaz aylarında uygulanmamalıdır. Çünkü, deri lazer ile yeteri kadar ışına maruz kalır ve ısı enrjisi alır. Güneşin olumsuz ışınları ise yaz aylarında daha da etkili hale gelir ve deriye direk gelir. Bu nedenle işlem gören cilt yeni bir ışını kaldıramaz ve cilt üzerinde yaralar, yanıklar ve değişik lekelenmeler gözlenebilir. Bu ihtimalleri yok etmek için yaz aylarında lazerle cilt gençleştirme işlemleri uygulanmamalıdır.

Lazerle Cilt Gençleştirme İşlemleri Kalıcı Çözüm Sağlamakta Mıdır?
Bu işlemler kalıcı değildir. Çünkü ameliyatlı işlemler değillerdir. Cilt üzerinde çok etkili ve başarılı olsalar da ömür boyu bir kalıcılık sağlamazlar.

Her işlemin kalıcılık süresi hastadan hastaya göre değişir. Her insanın deri yapısı, hormonal yağısı ve derisinin yapılan gençleştirme tedavilerine cevap vrişi farklıdır. Bu nedenle kalıcılık süreleri de değişmektedir. Fakat eski hale geri dönüşten sonra işlemler tekrarlanabilir ve bu sefer daha uzun süre kalıcılık sağlar.

 

 

 

LAZERLE CİLT GENÇLEŞTİRME
Cildin lazer ışınları ile komple taranması sonucu lazer ışınlarının ısıya dönüşmesi ile burada kolajen üretimini artırmak esasına dayanan bir tedavi yöntemidir. Kolajen üretimi beraberinde yeni bağ dokusu oluşumunu sağlar. Buda cilde gergin, canlı bir görünüm kazandırır.

YÜZ GENÇLEŞTİRMEDE KULLANILAN LAZER TÜRÜ
Tedavide Co2 fraksiyonel lazer ışınları kullanılmaktadır.

CO2 FRAKSİYONEL LAZER SİSTEMİ
Co2 fraksiyonel lazer ışınları cildin hem üstüne hemde altına etki edebilen etkili bir tedavi yöntemidir. Ciltte mikro kanallar açarak kolajen üretimini tetikler.

YÜZ GENÇLEŞTİRMEDE TEDAVİ SÜRECİ
Co2 fraksiyonel lazer tedavisinden sonra ciltte oluşan mikro yaralar hafif kızarıklık şeklinde kendini gösterir. Sonrasında oluşan kabuklanma da yavaş yavaş etkisini kaybedecektir. 1 – 2 hafta sonunda cilt tamamen normale döner. Kolajen üretiminin artması ve bağ dokunun yenilenmesi ve ciltte gözle görülür iyileşme tedavinin bitmesinden 2 – 3 ay sonra başlayacak, ortalama 12 – 18 ay kadar devam edecektir.

YÜZ GENÇLEŞTİRME SEANS SAYISI
Genelde tek seans yeterli olmakla birlikte 6 seansa kadar tedavi yapılabilmektedir.

LAZERLE YÜZ GENÇLEŞTİRME İŞLEMİ ÖNCESİ UYARILAR
Tedavi öncesinde;
Güneş banyosu ve solaryumdan kaçınılmalıdır,
Kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaçlar (aspirin, coraspin, plavix vs.) alınmamalıdır.
Akne tedavisinde de sıkça kullanılan Isotretinoin ve Retinoid grubu ilaçlar alınmamalıdır.
Daha önce uçuk (herpes) problemi yaşamış olanlar bu bilgiyi doktorla paylaşmalıdır.
Cilt soyma (peeling) gibi işlemlerden kaçınılmalı, şayet peeling işlemi yapıldıysa doktora bilgi verilmelidir.
YÜZ GENÇLEŞTİRME SEANS SÜRESİ VE SEANS ARALIKLARI
Seans süresi ortlama 20 – 30 dk. dır. Seanslar arasında 2 – 4 hafta süreler öngörülmektedir.

LAZERLE YÜZ GENÇLEŞTİRME İŞLEMİ SONRASI UYARILAR
Tedavi sonrasında;

Direkt güneş ışığına maruz kalınmamalı ve solaryumdan kaçınılmalıdır. Bu hassasiyet mümkün mertebe 6 ay süreyle uygulanmalıdır. Bu süre boyunca yüksek faktörlü güneş koruyucular kullanılmalıdır. Yaz aylarında şapka ve gözlük kullanmakta önleyici tedbirler arasındadır.
İlk gün duş yapılmamalı, 1 hafta süreyle ılık bir duş tercih edilmelidir.
1 – 2 ay süreyle cilt soyma (peeling) işleminden kaçınılmalıdır.
1 hafta sonrasında makyaj yapılmasında bir sakınca yoktur.