Sağlık

SAÇ EKİMİ
Saç ekimi operasyonu, saçları dökülmüş, seyrelmiş, yanmış, skar izi bulunan veya bir bölümde doğuştan saç kökü bulunmayan v.s. kişilerin, bu bölgelere yeniden saç çıkışı sağlamak amacıyla yapılan cerrahi müdahaledir.

Saç ekimi operasyonlarından öncelikle kişinin saç analizi yapılır. Bu işlem esnasından sorunlu olan bölge tespit edilir, kişinin ekim yapılacak olan alanı çizilir. Sonrasında ise yeni ekilen olan saç köklerinin alınacağı, testosteron hormonundan etkilenmeyen bölge (kişinin 2 kulağının arasındaki saç kökleri) belirlenir bu bölgeye donör alan ismi verilir. Buradan toplanan saç kökleri (fue yöntemi) öncelikle özel solüsyonlarda dizilir ve burada bir süre beklemesi sağlanılır. Sonrasında ise sorunlu olan bölgeye özel bir aletle ekilecek saç kökleri için, doğru açı, yön ve sıklıkta boş kanallar açılır. Son işlem olarak ise daha öncesi toplanılan saç kökleri, bu boş kanallara teker teker ekilir ve saç ekimi operasyon sürecimizin sonuna gelinir.

Saç ekimi operasyonları en başta bir hastanede, tam steril ameliyathanelerde, bir uzman doktor kontrolünde ve tamamen sağlıkçılar tarafından yürütülmesi gereken titiz bir operasyon türüdür.
Ekilen saç kökleri ortalama 1 ay içerisinde tamamen dökülür ve sonrasında tekrardan uzamaya başlaması ortalama 100. günden sonradır. Ancak bütün saç köklerinin uzamış olması ve yeni dokuya tam adapte olması ise yaklaşık 8-12 ay civarında bir süreyi almaktadır. Ancak bu süre zarfında ekilen saçlara çok dikkat edilmesi gerekmektedir, uzmanların söylediklerine harfiyen uyulmalı, yıkama işlemleri kusursuzca yapılmalı, sert darbelerden ise kesin suretle uzak durulmalıdır.

FUE TEKNİĞİ İLE SAÇ EKİMİ
Saç Ekiminde Son Teknoloji Fue Yöntemi ile Saç Ekimi

FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) yönteminde saç kökleri lokal anestezi altında özel uçlu mikro motorlar ile tek tek alınarak saçsız alanlara, doğal saç çıkış açısı ve yönü dikkate alınarak yerleştirilir.

fue yöntemi ile saç ekimi, saç ekimi

Günümüzde, saç ekimi operasyonlarının çoğunluğunu FUE yöntemi ile yapılmaktadır. Cerrahi bir girişim olmadığı için hastalar daha rahat karar vermekte ve bu tekniği tercih etmektedirler

FUE yönteminde saçlar tek tek alınıp saçsız bölgelere nakledilir. Folikül çıkartma işleminden önce donör alandaki saçlar kesilerek 1 mm olacak kadar kısaltılır. Lokal anestezik ilaç ile saç kökü alınacak ve ekim yapılacak olan bölge uyuşturulur. Mikro Motor ucu, saç kılını ortalayacak şekilde yaklaştırılır kılın çıkış açısına uygun olacak şekilde deriye batırılıp çekilir. Kıl, folikül ve onu çevreleyen mikroskobik doku ile birlikte, silindirik bir tarzda kesilmiş olur. Bir mikro penset ile nazikçe çekilir ve foliküler ünite gevsek tabandan ayrılarak gelir. Operasyondaki greftlerin zarar görmesini minimalize eden bu otomatik sistem sayesinde operasyon süreleri kısalmış, zaman biriminde alınan greft sayısı da artmıştır. Foliküler üniteler bu şekilde toplandıktan sonra saçsız alanda açılan çok daha küçük deliklere yerleştirilirler. Her bir foliküler ünite ortalama 2 ile 3 folikül barındırır.

Ücretlendirme konusunda hastalarımıza gerçek graft sayılarını yapılan ön muayenelerde tam sayı olarak bildirmek süretiyle surpriz bütçelerle karşılaşmalarını önlüyor , gerçekte ihtiyaçları olan graftlerle doğal saçlarına kavuşturuyoruz Hastalarımızın gerekli görmeleri halinde Daha once saç ekimi yapılmış hastalarımızın ropörtajlarını seyrettirme veya birebir görüşme olanağı sağlayarak kafanızda kalabilecek sorulara yanıt bulmanızı sağlıyoruz. İstanbul Şişli Hair Center Kliniğimizde ücretsiz saç muayenesi ve İstanbul Hair Center konukseverliği için sizleri bekliyoruz.

Fue yönteminin özellikleri şunlardır

Greftlerin alındığı bölgede doku alınmadan yalnızca ilgili kök hücresi üzerinde bire bir çalışılmaktadır.
Saç alınan bölgede kesi ve dikiş işlemi olmaz. Köklerin alındığı bölgede 06,07 mm den küçük çaplı sıyrıklar oluşur bu sıyrıklar bir kaç günde kapanır ve iz bırakmadan iyileşir.
Bu teknikle ense bölgesinden alınan greftler saç transferinde kullanıldığı gibi kaş, bıyık, sakal transferinde de kullanılmaktadır.
Bir seansta ortalama donör alanın durumuna ve ekilecek kök sayısına bağlı olarak 4.000 ile 6.000 kadar greft alınabilir.
Her greftte 1 ile 3 arasında saç teli bulunmaktadır. 1 greft saç, ortalama 2 – 2,5 saç teli kabul edilir.
Elde edilen kök sayısına ve açıklığa bağlı olarak santimetrekare başına 50 – 60 saç kökü ekmek mümkündür.
Ayrıca operasyon sonrası günlerde az ağrı olması ve iyileşme süresinin kısa olması da bu yöntemin tercih nedenlerindendir.
Ekilen saçlar birinci ayın sonunda genelde dökülürler, saç ekiminden 2 – 3 ay sonra çıkmaya ve uzamaya başlar.

6. ayda saçlar göz dolduracak kadar gelişir. Fakat en güzel halini ekilen saçların adaptasyon sürecini tamamladıktan sonra 1 – 1,5 yıl içerisinde alır. Ekilen saçlar dökülmemeye kodlanmış olan bölgeden alındığı için dökülmezler. Saçlar kişinin kendisine ait olduğundan aynı renk ve karakterde çıkar.
Saç ekiminde var olan saç miktarı ve alınma şekli önemli olduğu kadar ekilen saçların yönü, ön saç çizgisinin doğallığı en az ekilen saç miktarı kadar önemlidir.
Profesyonel bir ekip tarafından yapıldığında saç ekimi çok iyi sonuçlar verir.
Ömür boyu uzayan saçlar insanın görünümünü değiştirdiği gibi psikolojisine de çok olumlu etkilemektedir.
Saç Ekimi yetenek, görsellik ve tecrübe gerektirdiğinden özellikli bir bilimsel sanattır.
Sağlıklı bir şekilde uzayan, doğal saçlara kavuşan insanların kendine olan güveni de artmaktadır.

Fue Tekniği ile Saç Ekimi Fiyatları

Saç ekimi, kaş ekimi, kirpik ekimi, sakal ekimi v.b. türdeki cerrahi işlemlerde fiyatlandırmalar, uygulama yapılacak alana göre değişkenlik gösterebilmektedir. Burada ki en önemli faktör ise, uygulamanın boyutu olarak göze çarpmaktadır. Bu nedenle ücret bilgilendirmesi yapabilmemiz için muhakkak kişiyi veya uygulama alanının fotoğraflarını görmemiz gerekmektedir. Uzmanlarımız yönlendirmiş olduğunuz fotoğrafları yada yüzyüze görüşmelerde gerek operasyon detayları,gerekse de ücretlendirme konusunda ayrıntılı olarak bilgilendirmektedirler.

SAÇ EKİMİNDEN SONRA NE YAPMALIYIZ?
Saç ekimi süreci tamamlandıktan sonra en önemli süreç başlamaktadır. Bu süreçteki dikkat ve hassasiyet saçların çıkma sürecinden, verimliliğine kadar büyük önem taşımaktadır. Operasyondan bir sonraki gün ekilen alan ve donör alanın pansumanı yapılmaktadır. Öncelikle işlem günü yapılan sargı çıkartılır, her iki alanda temizlenir ve kan dolaşımı kontrolü yapıldıktan sonra hastamızı uğurlamaktayız. Bir sonraki gün ise kendisini tekrardan konuk ederek,ekilen alanın ve donör alanın yıkama işlemi yapılır. Kişiye saçlarını nasıl yıkaması gerektiği izah edildikten sonra sürecimizin bizimle alakalı kısmı tamamlanmış olur. Hastamız kendisine öğretildiği şekilde 15 gün saçlarını yıkadıktan sonra, 15. gün ekim alanındaki tüm kabuklar temizlenir ve yıkama sürecimiz tamamlanmış olur.

Sonrasında hastamız normal hayatına ve saçlarını önceki gibi istediği şekilde, dilediği şampuan yada sabunla yıkamaya devam edebilecektir. Ekilen saçlar 10. gün itibariyle dökülmeler yaşayacaktır ve bu dökülme evresi ortalama 1.5 ayada kadar uzayabilmektedir. Bunun nedeni ise işlem yapılırken açılan kanalların bulunduğu dokunun kendisini toparlaması esnasında dışarıda kalan kıl kısmının kırılmasıdır. Ancak kök ve doku deri altında kaldığı için bu kesinlikle bir problem yada tehlike oluşturmamaktadır,yani tamamen beklenen bir durumdur(Bu evrede ekilen saçların tamamı,bir kısmı yada hiçbiri dökülmeyebilir. Her 3’ü de problem değil,beklenen durumlardır). Sonrasında ise ortalama 100 gün dolduktan sonra ekilen saçların uzama evresi başlayacaktır. Ancak bu evre ekim saçlarından bir anda patlama beklemek doğru değildir. Çünkü saçların belli bir doku zinciri bulunmaktadır ve bu zinciri tamamlayabilen saçlar çıkmaya ve uzamaya başlayacaktır. Kimi saçlar bunu 3 ayda tamamlarken, kimisi 5 ay kimisi ise 1 sene sonrasında tamamlayabilmektedir. Ancak genel anlamda ekilen saçların tamamının çıkması ve uzaması ortalama 1 – 1.5 seneyi bulmaktadır. Ekilen saçlar doğru kanal tekniği, düzgün açılar ve dikkatli ekim işlemi yapılması durumunda tamamen doğal olacak ve ciddi bir sağlık problemi, darbe, kaza gibi olağandışı durumlar yaşanmaması durumunda dökülmeyeceklerdir.

Cildimiz yaşla, güneşle, çevresel etkenlerle yıpranmakta ve yaşlanmaktadır. Buna birde mimik kırışıklıklar da eklenince istenmeyen bir ifade ortaya çıkabilmektedir. Bu amaçla lazer ile cilt gençleştirilebilir, kırışıklıklar düzeltilebilir.

Kliniğimizde lazerle kırışıklık tedavisi ve cilt yenileme 6 ayrı lazer sistemi ile yapılabilmektedir.

ECO2 karbondioksit fraksiyonel lazer

Erbium Yag fraksiyonel lazer

İnfini Altın İğne Radyofrekans

Ulthera Ameliyatsız Yüz Germe

Ulthera Kırışıklık Tedavisi

Thermi Tight Thermi RF

Spectra Lazer Tonning

Bu konuyla alakalı ve ilginizi çekebilecek diğer iki tedavide botoks ve dolgu uygulamasıdır.

Botoks İle İlgili Bilgi Almak İçin Tıklayınız

Yüz Yanak Dolguları İle İlgili Bilgi Almak İçin Tıklayınız

İple Yüz Germe İle İlgili Bilgi Almak İçin Tıklayınız

Thermi Tight İle İlgili Bilgi Almak İçin Tıklayınız
Fraksiyonel Lazerle Kırışıklık Tedavisi

lazerle cilt gençleştirme, kırışıklık tedavisiCildin daha iyi, canlı, parlak hale getirilmesi, kırışıklıkların tedavisinde, yüz gençleştirme de fraksiyonel lazer oldukça etkili tedavi yöntemidir. Özellikle yüzeyel ve orta dereceli kırışıklıklar bu tedavi ile geçebilirken, derin kırışıklıklar hafifleyecektir. Gözeneklerin daralması, sıkılaşması meydana gelmektedir. Özellikle alın bölgesi, göz çevresi kırışıklıkları, kaş arası çizgileri, yanakdaki kırışıklıklar, dudak üstü çizgileri, boyun bölgesi kırışıklıkları, dekolte bölgesi ve el üstündeki kırışıklıklar bu uygulamadan fayda görmektedir.
Altın İğne Radyofrekans İle Kırışıklık Tedavisi

Yine cilt gençleştirme ve kırışıklık tedavilerinden bir taneside altın iğne radyofrekans ile yapılmaktadır. Bu sistemde altın uçlu iğneler cildin içine çok hızlı bir şekilde girerek doku altına direk olarak radyofrekans enerjisi vermektedir. bu sayede cilt üzerinde enerji kaybı olmaksınız, cilt altı dokularda yenilenme ve kollajen liflerde tetiklenme söz konusu olmaktadır. İnfini altın iğne radyofrekans yönteminin özelliği, ciltte sadece 3-4 saat hafif bir kızarıklık yaratması, yazında rahatlıkla yapılabiliyor olmasıdır.
Ulthera Ameliyatsız Yüz Germe

Ultherapy yöntemiyle sadece tek seansda sarkık olan yanakların, boyun gıdı bölgesinin, göz çevresinin düzeltilmesi mümkün olmaktadır. Bu yöntemde herhangi bir kızarıklık şişlik olmamaktadır. Hemen daha iyi hale geldiğinizi görürsünüz ve 6 ay sonunda daha iyi ve güzel bir netice alırsınız. Yine ulthera nın kırışıklıklara yönelik uygulamasıyla da ciltteki kırışıklıklar tedavi edilebilmektedir.
Thermi Tight İle Ameliyatsız Yüz Germe

ThermiTight ya da thermi lift ile radyofrekans enjeksiyonu yapılabilir. Bu özellikle ameliyat olmak istemeyen ancak diğer medikal uygulamalardan daha uzun etki isteyen hastalar için tercih edilen bir yöntemdir. Burada radyofrekans enerjisi lokal anestezi altında dierk olarak dokuya aktarılır. Thermi Rf ile aktarılan ısı gerek iç dokuda gereke termal kameralar ile dışarıdan ölçülür. Isının yarattığı kontraksiyon etkisi ile ciltteki gevşeklik tedavi edilir. Bu uygulama hem yüz, boyun hem de vücut bölgelerinde yapılabilmektedir.Thermi Lift sadece tek seansda yapılan ve sonuç alınan bir uygulamadır.
Cilt Gençleştirme Kaç Seans Yapılmalıdır?

3-5 hafta aralarla 3 seans yapılması gerekmektedir. Her uygulamada 3-4 gün kadar süren, günlük hayatı kısıtlamayan bir kızarıklık ve hafif pullanma olacaktır.

Bu uygulamada cildin üzerine uyuşturucu bir krem sürülmektedir. Bu sayede ağrı, yanma hissi minimal oluşacaktır. Uygulama sonrası normal hayatınıza devam edebilirsiniz. Ertesi gün makyaj yapılabilmektedir. 1 hafta sonra sonucunu net bir şekilde anlayacaksınız, ancak 1 ay sonra sonuçları daha da iyi bir şekilde karşınıza çıkacaktır.

Lazerle cilt yenileme kliniğimizde farklı lazer sistemleriyle yapılabilmektedir. Bunlar karbondioksit lazer, erbium yag lazer, q switched nd yag lazer olabilmektedir. Fraksiyonel karbondioksit lazerle 1 ay arayla 3 seansda kırışıklıklardan büyük oranda gerileme olacaktır.

Yine ciltte gençleştirme yapmak, kırışıklıkların düzeltilmesi amacıyla Er-Yag lazerle cilt soyulmasıda yapılmaktadır. Erbium lazerle cilt soyma tek seansda yapılan bir uygulamadır. Hastada 5-6 gün süren eritem, kızarıklık olur. Son derece etkili ve tedavi edici bir yöntemdir. Genelde hastalar için daha az kızarıklık yaratan ve iyileşme dönemi olmayan fraksiyonel lazer sistemi daha elverişli olmaktadır.

Yine kırışıklıkdan ziyade cildi gençleştirmek, yenilemek, tek renk haline getirmek amacıyla Spectra lazerlede uygulama yapılabilmektedir. Bu lazer hiç kızarıklık yapmadan etkisini göstermektedir. Yine Ulthera nın 1,5 mm lik başlıklarıyla yapılabilen tek seansda kırışıklık tedavisi seçeneklerinizden biridir. Lazerle cilt gençleştirme botoksla, dolguyla kombine olarakda kullanılabilir. Sizin için hangi yöntemin daha uygun olacağına doktor muayenesi sonucunda karar verilecektir.
Lazerle Cilt Gençleştirme Kırışıklık Tedavisi Fiyatları

Lazerle kırışıklık tedavisi fiyatları uygulama yapılacak alanın durumuna, genişliğine, çizgilerin miktarına göre değişmektedir. Yine size uygulanacak lazer seçimi de ücret belirlemede önemli rol oynamaktadır.

Lazerle kırışıklık tedavi fiyatlarını etkileyen durumlardan bir tanesi de kırışıklıkların yalnız yüzde mi yoksa boyun, dekolte, el gibi başka alanlarda olup olmadığıdır. Elbette daha geniş alanlarda yapılan kırışıklık tedavilerinin fiyatlarıda farklılık gösterecektir. Tam tersi durumlar da söz konusu olabilir. Hasta tüm yüzüne değilde sadece belli bir alana (ör. göz çevresi, dudak üstü) tedavi talep edebilir, bu durumun ücretlendirmeside yine daha farklı olacaktır.

Uygulanacak lazer tedavisinin kaç seans yapılacağı ücreti belirlemede önemli rol oynar. Bazı uygulamalar 3 seans gerektirirken, bazı uygulamalar 1 seans yapılmaktadır. Her cihazın farklı bir fiyatlandırması olabilir. Lazerle cilt yenileme, kırışıklık tedavisi fiyatlarını öğrenmek için doktorunuza muayene olmanız gerekmektedir.