RENKLİ DOPPLER İZMİR

Sıvı ekleme ve sıvı azaltma tedavisinin daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikli olarak bu tedaviyi gerektiren durumların açıklanması gerekmektedir. Hamilelik süresince bebeğin rahimde içinde bulunduğu amniyon sıvısı bazı durumlarda artma ve azalma gösterebilmektedir.

Amniyon sıvısı bebeğin gelişiminde oldukça önemli olduğundan, miktar bakımından standart değerler üzerinde olması durumunda dışarıdan cerrahi müdahaleler ile bu sıvı azaltılmalı, amniyon sıvısı miktarı bakımından standart değerlerin altında olması durumunda ise dışarıdan cerrahi müdahaleler ile bu sıvı artırılmalıdır. Amniyon sıvısının içerisinde gelişen, bebeğin normal bir büyüme ve gelişme grafiği gösterebilmesi ve yapısal bozukluk taşımaması için amniyon sıvısının normal standart değerlerde kalması gerekmektedir. Amniyon sıvısındaki hacim dengesizliği durumuna nedenleriyle birlikte bakmak gerekirse;

Amniyon sıvısı azalması (oligohidramnios) hamileliğin 25. haftasından sonra oluştuğunda tedavi mümkün değildir. 25. haftadan önce gelişen oligohidramnios durumunda akciğer gelişimi olamayacağı için embriyonun yaşama oranı çok düşüktür. Oligohidramnios mesane tıkanıklığına bağlı olarak görülebilir. Amniyon sıvısının azalması durumunda gelişimde gerileme görülmektedir.

Sıvı ekleme tedavisi maternal sıvı yüklemesi yöntemiyle yapılabileceği gibi çoğunlukla anne karnına amnioinfüzyon yöntemi ile sıvı verilmesi tercih edilmektedir. Amnioinfüzyon yönteminde, dışarıdan vajina yoluyla ya da karın bölgesinden ince kateter yardımıyla amniyos sıvısı rahim içerisine verilir.

Amniyon sıvısının artmasının (polihidramnios) sebebi, annenin şeker hastası olması, fetüsün beslenmesini engelleyen yapı bozuklukları, yemek borusunun oluşmaması, anensefali, sindirim sistemi yapı bozukluğu, merkezi sinir sistemi yapı bozuklukları, diyafragmatik herni, doğuştan olan kalp hastalıkları, kan uyuşmazlığı, ikiz hamilelik, iskelette yapı bozukluğu, doğumsal kas rahatsızlıkları, kardiyak yetersizlik, fetüse ait kansızlık, sakrokoksigeal teratom gibi durumlar olabilmektedir.

Polihidramniosun tedavisinde kullanılan çok sayıda yöntem vardır. Bu yöntemlerden biri sıvının enjektör yardımı ile çekilerek alınmasıdır. Sıvının enjektör yardımıyla çekilerek alınması çok yaygın bir yöntem değildir. Ayrıca amniyon sıvının miktarının azaltılmasında indometazin de kullanılabilmektedir. İndometazin kullanımı gebeliğin 3. trimesteri olan 32. haftada uzman hekimler tarafından sakıncalı bulunmaktadır. Bu dönemde kullanılan indometazin duktus venozunun erkenden kapanmasına sebebiyet verebilir.

Hamilelik süresince düzenli olarak amniyon sıvısının normal düzeyde olduğu kontrol edilmelidir. USG (ultrasonografi) yöntemi ile amniyon sıvısı miktarı kontrol edilebilir. Tespit edilemediği durumlarda detaylı USG yapılması uzmanlar tarafından önerilmektedir.

 

Son 10-20 yılda teknolojinin her alanında hepimizin gözlediği gibi ultrason teknolojisinde de bir zamanlar hayal bile edemediğimiz gelişmeler olmaktadır. Geleneksel 2 boyutlu ultrasonografinin rezolüsyonunda yani görüntü kalitesinde sağlanan hızlı gelişmelerin ardından renkli doppler ultrasonografi ile kan akımlarını incelemek mümkün olmuş ve nihayet bugün anne karnındaki bebeği 3 boyutlu olarak görüntüleme şansı doğmuştur.

Anne ve babalar için en önemli merak konularından biri doğmamış bebeğin kime veneye benzediğidir. Gebelik sırasında bebeğin sadece bir düzlemde görülen iki boyutlu görüntüleriyle kolu, bacağı, burnu, dudağı, cinsiyeti gibi anatomik kısımları görmek ve neyin ne olduğunu algılamak doktorun tarif ve tanımlamaları olmadığı taktirde oldukça zordur.

Ultrasonografide 3 boyutlu görüntüler ilk kez elde edildiğinde esas olarak iki boyutlu alınan görüntüler bilgisayar programları tarafından değerlendirilip işlendikten sonra 3 boyutlu bir görüntü yaratılmaktaydı. Ancak, bu görüntüler gerçek zamanlı (real time) değildi ve ultrasonla görüntü alındıktan bir süre sonra (5-15 dk) 3 boyutlu görülebilir hale geliyordu.

Teknolojinin bugün geldiği aşamada ise artık görüntülere 4. boyut, yani zaman boyutu da eklenmiş ve gerçek zamanlı (yani probla bakıldığı anda 3 boyutlu görüntünün izlenmesi) görüntüler mümkün olmuştur. Dört boyutlu ultrason cihazları klasik iki boyutlu inceleme özelliğinin (2 boyutlu görüntü kalitesi de üst düzeydedir) yanında hem renkli doppler, hem de 3 boyutlu görüntüleme özelliğini birlikte barındırırlar. Her yeni teknolojide olduğu gibi oldukça pahalı cihazlardır ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sadece belirli merkez ve kurumlarda bulunmaktadır.
4 Boyutlu ultrason incelemesinin avantajı var mı?

Esas olarak 3 veya 4 boyutlu ultrasonografi klasik 2 boyutlu ultrasonografi kullanımını gereksiz kılacak ölçüde bir yöntem değildir. Ancak, klasik ultrasonografide saptanması güç olan veya deneyim isteyen bazı durumlarda avantaj sağlamaktadır. Özellikle bebeğin dış yapısının incelenmesinde avantajlıdır.

Örneğin, yarık damak ve dudak anomalilerinin saptanmasında, kol ve bacaklardaki bazı detay anomalilerin görülmesinde, nöral tüp defektlerinde 3 veya 4 boyutlu ultrasonografi daha detaylı bilgi verebilmekte ve incelemeyi kolaylaştırabilmektedir. Buna karşın 2 boyutlu ultrasonografi bebeğin iç organlarını değerlendirmede hala 3 boyutlu ultrasonografiden üstündür.

4 boyutlu ultrasonografinin belki hayati gibi görünmese de aslında en önemli avantajlarından biri, anne ve baba adaylarının doğmamış bebeklerinin gerçek görünümünü görmeleri ile normalde doğumdan sonra kurulması beklenen duygusal bağların daha önceden oluşmasıdır. Gerçektenden de bebeğini ekranda gören annenin duygusal bir patlamayla heyecandan ağladığına şahit olarak bunun doğruluğunu sık sık yaşıyoruz. Bebeklerini önceden gören anne adaylarının gebeliklerinin geri kalan kısmını daha rahat geçirdikleri de bazılarınca iddia edilmektedir.
4 boyutlu ultrason ile her zaman istenen görüntü alınabilir mi?

Ultrasonda 4 boyutlu görüntü almak bazı koşulları gerektirir. Öncelikle incelemek istediğimiz kısmın önünde amniyon sıvısının yeterli olması gerekir. Bu nedenle, ara sıra bebeğin pozisyonundan ötürü istenen görüntü o an için alınmayabilir. Ancak, inceleme süresinin uzatılması veya nadiren olduğu gibi daha sonra tekrar yapılması ile fetusun pozisyonunun değişme şansı arttığından istenen görüntüler elde edilebilir.
4 boyutlu ultrason görüntülerini kendimiz için edinebilir miyiz?

Evet. Görüntüleri ister basılı olarak ister CD’ye kaydedilmiş olarak alabilirsiniz. Hatta, video formatında CD’ye kaydedip bunları daha

sonra seyretmek ve yakınlarınıza seyrettirmek de mümkündür.